23 Aralık 2015 Çarşamba

mıhlama

Kuymak ( Mıhlama) Yapılışı Tarifi'nin Malzemeleri

  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 2,5 yemek kaşığı mısır unu
  • 1 su bardağı su
  • 1 su bardağı küp küp doğranmış Karadeniz kaşarı

Kuymak ( Mıhlama) Yapılışı Tarifi'nin Yapılışı

Tereyağını eritin. Çok kızarmadan mısır ununu ekleyin. Kavurmaya başlayın. Sürekli karıştırın. Un kavrulunca 1 su bardağı suyu ekleyin, koyu kıvam alana kadar karıştırın. Sonra kaşarı ekleyip kaşar eriyene kadar sürekli karıştırın. Sıcak olarak hemen servis yapın. Afiyet olsun. Tarif için Karadenizli arkadaşım Aslıya teşekkürler.

15 Aralık 2015 Salı

2-6 YAŞ ARASI BESLENME DÜZENİ

Çocukların beslenme alışkanlıkları ve iştah durumları ile ilgili, eğer bir hastalık durumu yok ise ebeveyn tutumları birinci derecede etkili. Genelde çocuğunu en iyi şekilde beslemek niyetinde olan ebeveynler yanlış tutumları nedeniyle aslında iştahsızlık problemine kendileri neden olabiliyorlar. Bu nedenle çocuğunuzda beslenme alışkanlıklarında sorun var ise, kendi tutumlarınızı mutlaka gözden geçirmeniz gerekmektedir. Eğer bu konuda doğal olabilmeyi başarabilirseniz, çocuğunuzun açlık ve tokluğunu kendisinin ayarlayabileceğine inanırsanız, evinizde sağlıklı beslenme prensiplerinizi siz de kendiniz için uyguluyorsanız pek sorun kalmayacaktır. Psikolog Dilek Kırcaoğlu “Pek çok anne, çocuklarına “besleyici karışımlar” hazırlayarak, onun yeterince doymadığı inancı ile zorlama yaparak, tabak elde dolaşarak iştahsızlık problemini kendisi oluşturmaktadır.” diyor ve annelere önerilerde bulunuyor.
 Bunlara Hazır Olun 
• İnatlaşarak durumu yemek savaşları haline dönüştürmeyin. Onun seçim hakkını kullanmasına izin verin. Yemeğini kendi başına yemesi, onun bağımsızlık duygusunu pekiştirecektir. Kendi kendini doyuramaz endişesi ile onu kendiniz yedirmeye çalışmayın. • Öğün zamanlarında birlikte yemek yiyerek onun sosyalleşmesine de imkan tanımış olursunuz. Anaokullarında birlikte yenilen yemeklerin ne kadar keyifli olduğunu ve yeme problemi yaşayan çocukların böyle ortamlarda hiç sorun yaşamadıklarını göreceksiniz. •Yemek yemeyi işkence değil, zevkli bir aktivite haline getirin. 
• Küçük porsiyonlar onun daha rahat yemesini sağlayacaktır. Dolu tabaklarla onun gözünü korkutmayın. • Masa hazırlarken özenli davranın. Onun da bu hazırlama işinde küçük sorumluluklar almasını sağlayın. 
• Çok uzun süre sofrada tutarak sıkılmasına neden olmayın. Yemeğini bitirerek kalkmasını teşvik edin. Ancak onu zorlayıcı, yemek istemediği, tepeleme doldurulmuş tabaklarla sofrada inatlaşma yaşamayın. 
• Yemek yerken TV izleme, kitap okuma, oyuncak ile oynama vb. davranışlardan kaçının. Yemekten sonra sofrayı toplama konusunda yardım isteyin. 
• Yemek yemeye değil, sizin tutumlarınıza itiraz ediyor olabileceklerini unutmayın ve hem çocuğun davranışlarına empati ile yaklaşın hem de kendi tutumlarınızı sorgulayın.
 • Açlıktan hiçbir çocuğun ölmeyeceğini unutmayın. 
• Yenmezse ölünecek kadar hayati bir gıda olmadığını unutmayın. Aynı içerikteki başka bir besin maddesin deneyebilirsiniz. 
• Duygular kesinlikle iştah ile ilgilidir. Çocukta kaygı ve gerginlik yaratacak davranışlardan kaçının. Çocuğun başka bir olay kaynaklı gerilimi varsa bu durum iştahını etkileyebilir. Böyle durumlarda anlayışlı olun. Etkin dinleme ile onun kaygısını anlamaya çalışın. 
• Yemek hazırlarken ve o gün yapacağınız yemeğin seçiminde fikirlerini alın, yardım isteyin. Birlikte mutfak aktiviteleri yapın. Yemek konusunda değişik bilgiler verin. Basit şeyleri birlikte yapın ve yiyin. Bu paylaşım onların çok hoşuna gider. 
• Yemek için en doğru zaman çocuğun acıktığı zamandır bunu unutmayın. 
• Her insanın damak tadı farklıdır. Sizin çocuğunuz olsa bile sizden farklı tadardan hoşlanabilir. • Oyunlar yaratarak yemek yedirmeye çalışmayın. 
• Yemezse başına geleceklerle ilgili abartılı hikayeler anlatmayın. Bu onları çok etkiler. Ama büyüyemezsin, sen güçsüz olacaksın gibi korkutmaları asla yapmayın. 
• Çocuğunuzun daima olumlu davranışlarına yönelin. 
• Hiçbir yaşıtı ile kıyaslama yapmayın.
 • Rüşvet vermeyin. Kandırmaya çalışmayın. 
• Öfke nöbetlerine sebep olmayın. Yemek yüzünden çocuğunuzla iletişiminizi bozmayın. 
• Yemek saatleri işkenceye dönüşürse çocuğunuz hiç yemek istemeyecektir. Bunu unutmayın



ALINTI...

10 Aralık 2015 Perşembe

EN GÜZEL BABY NESTLER

Baby nest satışlarımız son hız devam ediyor. Malatyada çocuk mağazalarına girmeye beşladık çok şükür internet üzerinden satışada devam tabiki  ulaşmak isteyenler için facebook adresimiz. Sizleride bekliyoruz.https://www.facebook.com/rabia.diri . Ayrıca Gitti gidiyoda da bizi bulabilirsiniz

 







karbonatın faydaları

Çoğu kişi, karbonatı sadece hamur işi yapımında kullanıldığını düşünmektedir. Fakat bu besinin birçok yararı bulunmaktadır. Kozmetikten tutunda sağlığa kadar birçok yararlı etkisi olan ürün, suda çabuk çözülme özelliğine sahip olduğundan hemen hemen her sektörde kullanılmaktadır. Doğallıktan yana olanlar için çok özel bir ürün olan karbonat, birçok bölümlere ayrılmaktadır. Maden, kimya gibi birçok alanda kullanılan çeşitleri vardır. Sodyum, magnezyum, kalsiyum, amonyum, baryum çeşitlerinden oluşan karbonatın, genel adı Karbonik bazik tuzudur. Karbonik asit bazlardan oluşan karbonat, tuzların ortak adını oluşturmaktadır. Bu ürün, kimyasal maddelerden oluşmuş olsa da çoğu içeriklerden daha doğal ve zararsızdır. Herhangi bir alerjik reaksiyonu olan kişileri olumsuz etkileyebilmektedir.
4024_karbonat3
Özellikle yaz aylarında işkence haline gelen terleme sorununa deva olan karbonat, doğal yollardan terleme fonksiyonunu aza indirmektedir. Aşırı terleme problemi yaşayan kişilerin kullanabileceği ürün, ucuz olması ile de çok cazip bir seçenektir. Kokuyu ve terlemeyi engelleyen bu doğal yöntem, aynı zamanda cildinizin daha yumuşak ve pürüzsüz olmasını sağlamaktadır. Karbonatı ve bir miktar sirke bileşenini karıştırıp krem şekline getiriniz ve banyo çıkışı bu karışımı koltuk altına ya da en çok terleme yapan bölgelere hafif bir şekilde masaj yaparak uygulayınız. Bu karışımın etkisi birkaç gün sürecektir. Ve deodorant kullanmak zorunda kalmayacaksınız. Cildinizin pürüzsüz olmasını ve nem kazanması için karbonat ve su karışımım ile yüzünüze masaj yapınız. Yumuşak ve parlak bir cilde sahip olacaksınız. Burada dikkat edeceğiniz en önemli husus, yüzünüzü çok iyi durulamanız’dır.
4024_asiri-terleme-ozguven-eksikligine-neden-olabiliyor-4696320_7776_oTemizlik içinde etkili yararları bulunan karbonat, zor gibi görünen işleriniz çok kısa sürede halletmenize yardımcı oluyor. Özellikle ev hanımlarının tasarruf yapmasını sağlayacak ürün, deterjan kullanımını yarı yarıya indirecektir. Çamaşırlarınızın daha iyi dezenfekte etmeye yarayan karbonat, aynı zamanda kimyasal çözeltilerden arındırmasına yardımcı olacaktır. Çamaşırlarınızı deterjan ve bir miktar karbonat ekleyerek yıkayabilirsiniz. Gümüş olan eşyalarınızı parlatmak için su ve karbonat karışımını kullanabilirsiniz. Aynı şekilde porselen ya da kararan mutfak eşyalarınız için de kullanabilirsiniz. Fakat bu eşyalar için limon ile karışım yapmanız gerekecektir.
Paslanmayı önleme için ise yine bu ürünü kullanabilirsiniz. Mutfak tezgahlarını, zeminleri, lavobaları, fayansları, bu ürün ile ovalayıp daha temiz ve hijyenik bir ortam yaratabilirsiniz. Temizlenmesi zor olan yağ ve meyve sularını çok rahat karbonat ile temizleyebilirsiniz. Yağ ya da meyve suyu dökülen bölgeye karbonat dökünüz ve biraz bekleyiniz bu olumsuz faktörlerin kaybolduğuna şahit olacaksınız. Tıkanan giderleriniz açmak için 2 litre kaynar su ve karbonatı karıştırıp giderlere dökerseniz, çok çabuk açıldığını göreceksiniz.
4024_n8d6z9d_dis_beyazlatma_yontemleri_karbonat_1Karbonat koku giderme konusunda oldukça başarılıdır. Halı ve tüllerde meydana gelen kokuları gidermektedir. Ayrıca ağız kokusunun en doğal bileşenidir. Bembeyaz dişlere sahip olma isteyenler, çok kolay bir uygulama ile istedikleri beyazlığa kavuşabilecekler. Dişinizi fırçaladıktan sonra fırçanıza karbonat sürerek tekrar fırçalayınız. Tuz ile karıştırdığınızda dişlerinizde biriken zararlı maddeleri temizler ve ağız tedavisinde olumlu sonuçlar verir. Bakterileri dezenfekte eden ürün, ağız kanserine engel olmaktadır.
Sağlık açısından önemli bir yere sahip olan karbonat, mide sorunu yaşayan kişilerin de imdadına koşmaktadır. Yemek sonrasında ağrı çeken ve sindirim zorluğu yaşayan kişiler, bir miktar karbonat ve suyu karıştırıp içerler ise rahatlayacaklardır. Kepek sorununu ortadan kaldıran karbonat, aynı zamanda saçlarınız daha kısa sürede temizlenmesini sağlamaktadır. Saçlarınız yıkadıktan sonra karbonat ile masaj yaparsanız kepek probleminden kurtulabilirsiniz. Bademcik problemini ortadan kaldırmak için karbonat ile suyu gargara yapınız.
ALINTI..


Donut

MALZEMELER

MALZEME LİSTESİ:

4,5 su bardağı un
1 paket yaş maya
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı süt
3 yumurta
4 çorba kaşığı toz şeker
su

DOLGUSU İÇİN:

şeftali marmelatı

ÜZERİ İÇİN:

bitter çikolata
sütlü çikolata
beyaz çikolata
renkli şekerler

KIZARTMAK İÇİN:

sıvıyağ



YAPILIŞI

Unu karıştırma kabına alıyoruz ve ortasını açarak mayayı koyuyoruz. Mayanın üzerine yumurtaları kırıyoruz. Sıvıyağı ve sütü döküyoruz. Tuzu ve şekeri de unun üzerine serpiyoruz. Ortaya az da su koyuyoruz ve mayayı elimizle eritiyoruz.

Ortadaki sıvıları karıştırdıktan sonra kenardan un alarak hamuru yoğuruyoruz. Yumuşak kıvamda bir hamur elde ediyoruz. Hamuru biraz unla toparlıyoruz. Tepsiye bol un serpiyoruz. Hamurdan mandalina büyüklüğünde bezeler koparıp yuvarlıyoruz. Un serptiğimiz tepsiye hamur bezelerini diziyoruz, üstlerine de un serpiyoruz. Üzerini streç filmle kapatıyoruz ve mayalanmaya bırakıyoruz. 1 saat mayalanan hamurların ortasına krem şanti torbasının ucuna takılan duy ile bastırıyoruz ve içinde çevirip oynatarak halka şekline getiriyoruz. Bazılarını da bütün olarak bırakıyoruz. Isınmış sıvıyağda hamurları kızartıyoruz. Kızarttığımız hamurları kağıt havlu koyduğumuz tabağa alıyoruz. Çikolata sosu için, çikolataları bir cam kaseye alıyoruz. Ocak üzerinde kaynayan çaydanlık ya da başka bir su üzerine kaseyle oturtuyoruz. Ben mari usulü eritiyoruz. Kızarttığımız donutları çikolatalı sosa batırıyoruz. İçi delik olmayan donutların içine marmelat sıkıyoruz, üstlerini çikolataya batırıyoruz. Servis tabağına alıyoruz. Üstüne şeker süslemeleri serptikten sonra servis ediyoruz.




Zebra Pasta

MALZEMELER

4 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
1 su bardağı toz fındık
2 çorba kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
5 çorba kaşığı tepeleme un

ÜZERİ İÇİN:

1 paket köpürtülmüş krem şanti
hindistan cevizi


YAPILIŞI

Yumurtaları karıştırma kabına kırıyoruz. Toz şekeri ilave ediyoruz ve mikserle iyice köpürene kadar çırpıyoruz. Sıvıyağı ve sütü dökerek tekrar çırpıyoruz. Toz fındığı, kabartma tozunu, vanilyayı ve 2 çorba kaşığı tepeleme unu koyup çırpma teliyle karıştırıyoruz. Harcımızı iki karıştırma kabına eşit olarak ayırıyoruz. Bir tanesine kakaoyu ve 1 çorba kaşığı tepeleme unu koyuyoruz. Çırpma teliyle karıştırıyoruz.

Diğerine de 2 çorba kaşığı daha tepeleme un koyup karıştırıyoruz. Yuvarlak, kelepçeli kek kalıbını yağlıyoruz. Bir kepçe sade kek harcı döküyoruz. Tam ortasına bir kepçe kakaolu kek harcı döküyoruz. Bu şekilde harçlar bitene kadar bir kepçe sade, bir kepçe kakaolu harç koymaya devam ediyoruz. İki farklı harç için iki farklı kepçe kullanmaya özen gösteriyoruz. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 25 dakika pişiriyoruz. Kek kabarınca 20 dakika da içini çekmesi için 160 derecede pişirmeye devam ediyoruz. Kek pişince fırından alıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Soğuyunca keki kalıbından çıkarıyoruz ve enlemesine ikiye kesiyoruz. Arasına krem şantiyi spatula yardımıyla sürüyoruz. Hindistan cevizi serpiyoruz, kekin üzerini kapatıyoruz. Pastanın üzerine de krem şanti sürüyoruz. Üzerine de hindistan cevizi serperek ve servis ediyoruz.

25 Kasım 2015 Çarşamba

Elmalı kurabiye

ELMALI KURABİYE

MALZEMELER

1 Yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı pudra şekeri
3 yemek kaşığı nişasta
1 paket oda sıcaklığında yumuşamış margarin
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un

İÇ HARCI

3 elma
3 yemek kaşığı toz şeker
ceviz içi
tarçın


YAPILIŞI
 elmalar rendelenir içine toz şeker ceviz ve tarçın ilave edilerek biraz pişirilir ve soğumaya bırakılır.
Hamurunu hazırlamak için un hariç tüm malzemeler yoğurma kabına alınır ve karıştırılır. daha sonra un kontrollü olarak eklenir . ele yapışmayan yumuşak bir hamurumuz olacak. vermek istediğiniz şekil size kalmış isterseni limon sıkacağının iç kısmını kullanarak şekil verebilirsiniz. sizin için birkaç önerim var.

Ben bardakla keserek aşağıdaki gibi yaptım




bu da farkılı bir öneri
AFİYEET A
OLSUUUNNN

21 Kasım 2015 Cumartesi

sakin bir çocuk yetiştirmek

Mutlu ve sağlıklı bir çocuk sakin ve huzurlu olur. İşte ailelere öneriler.


Aile içinde gerginlik yaşayan, tutarsız davranışlara maruz kalan çocuk ise kendini ifade etmenin yolunu hırçınlık yapmakta bulur. Uslu bir çocuk yetiştirmek için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktaları NPİSTANBUL Etiler Polikliniği'nden Psikiyatr Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol anlatıyor. Pek çok anne-babanın hedefi mutlu, sağlıklı ve başarılı bireyler yetiştirmektir. Bu hedefi gerçekleştirirken yapılan bazı hatalar çocuğun yaşamında derin izler yaratır ve çocuğun huzursuz olmasına yol açar. Anne-babaların çocuklarının uyumlu ve sakin olmasını teşvik etme gücüne sahip olduklarını söyleyen Psikiyatr Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, sakin bir çocuk yetiştirmek için dikkat edilmesi gereken konuları sıralıyor:

ÇOCUK GELİŞİMİ HAKKINDA HER ŞEY

Ebeveynler sakin bir çocuk yetiştirmek için nelere dikkat etmeliler? -Çocuğun özgüven geliştirmesine engel olmamak, -Kendini ifade edebilme becerilerini kısıtlamamak, -Öfke, kızgınlık ve utanç gibi olumsuz duygularını ifade etmesine engel olmamak, -Kendini savunma becerisini geliştirmesine engel olmamak, -Sorun çözme becerisini geliştirmesinin önünü kesmemek, -Fazlasıyla sessizleşip edilgen hale gelmesine neden olmamak, -Kendini ifade etmesinin önünü kesmemek, -Kişilik özelliğinden vazgeçmesine yol açacak tutumlar içine girmesine neden olmamak, -Sakinliği nedeniyle arkadaşları tarafından alay edilen ve dışlanan bir çocuk olmasına izin vermemek, -Kendini savunma konusunda yetersiz kalabilecek olma olasılığını göz önünde bulundurmak, -Her şeyi sorgulamadan kabullenecek bir birey olmaması için dikkatli olmak çok önemlidir. 


 BİR YAŞINDAN SONRA   Bir yasından sonra çocuklar hızlı bir değişim yasayarak büyüklere bağımlı oldukları halde kendilerini özerk görürler. Konuşurken kendilerini ifade etmekte zorlanır ve tanıştıkları yeni duygularla nasıl bas edeceklerini bilmezler. Bu nedenlerle vurup tekmeleyerek ya da çığlık atarak hırçınlaşan çocuğun bu tepkileri normal ve dönemseldir. Ancak ebeveynlerin yanlış tutumları çocuğun bu davranışlarının kalıcı hale gelmesine neden olabilir. 2-3 yaşından sonra bilinçli olarak hırçınlık gelişir. Aşırı koruma, aşırı serbest bırakma, reddetme, ilgisiz davranma, aşırı baskı uygulama, tutarsız ve dengesiz davranma, kendine güvenmeyen tutumlar sergileme tarzındaki anne-baba davranışlarının çocukların özgüvenini yitirmesine ve hırçınlaşmasına neden olduğunu belirten Psikiyatr Dr. özlem Mestçioğlu Gökmoğol, çocuğun hırçın davranışlarını önlemeye yönelik önerilerde bulunuyor.Çocuğun hırçın davranışlarını önlemek için... -Anlık hırçınlıkları hoşgörüyle karşılayın. -Hırçınlığı pekiştirecek davranışlardan kaçının. -Hırçınlığın çocuğun ilgiyi üstünde toplamaya yönelik bir davranışı olduğunu bilerek ona olan ilginizi farklı biçimde gösterin. -Anne ve baba olarak davranışlarınızın tutarlı olmasına özen gösterin. -Hırçınlaşan çocukla inatlaşmayın. Kaybedeceğiniz savaşa girmeyin. Çocuklar ne zaman hırçınlaşır? 2-3 yaşında -Engellendiğinde. -Yaptığı şey durdurulduğunda, -Oyuncağı elinden alındığında, -Giyinme ve soyunma aşamalarında. Daha büyük çocuklarda -Özgüven eksikliğinde, -Kendini yetersiz ifade ettiğinde, -Aile içinde sağlıklı iletişim olmadığında, -Hırçınlığa karşı kişilik yatkınlığında, -Zekanın normalden az veya çok olması halinde, -Dinlenilmeyen, ilgilenilmeyen ve önemsenilmeyen ortamlarda, -Sağlık sorunlarında, -Beslenme yetersizliklerinde, -Okul sorunlarında. -Hırçınlaşan çocuğun dikkatini dağıtmaya çalışın. -Çocuğunuzun size nasıl davranmasını istiyorsanız siz de ona aynı şekilde davranın.  Unutmayın ki, çocuklar söylediklerinizi değil yaptıklarınızı model alırlar. -Hırçınlık yapan çocuğunuza o an hissettiklerinizi anlatın. Böyle devam ederse istediği şeyinkesinlikle olamayacağını sakin bir biçimde ve gerekirse defalarca söylemeye gayret edin. -Çocukla yaşı kaç olursa olsun anlayacağı dilde konuşun. Onu ciddiye aldığınızı görmesini sağlayın. -Çocuklarınızın duygularını dillendirmesine yardımcı olun. -Bu tür duygularla nasıl baş edebileceği konusunda model olmaya ve yol göstermeye çalışın. -Çocuğunuzu suçlamayı, eleştirmeyi ve yargılamayı bir kenara bırakarak onu anlama ve ihtiyacını algılama yönünde bir adım atın. -Ceza yağdırmak yerine çocuğunuzun anlayabileceği açıklamalar yapmayı deneyin. -Çocuğunuza pazarlık fırsatı vermeden kendiniz farklı seçenekler yaratmayı deneyin. Kendine güvenli, hoşgörülü ancak sınır koymayı ve takdir etmeyi bilen, sevgisini gösteren, tutarlı ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklar kendine güvenli, sevecen, girişimci, haklarını korumayı bilen ve yaratıcı yetişkinler oluyorlar

7 Kasım 2015 Cumartesi

çocuklarda uyku düzeni



Çalışan anne babanın eve geliş saati çocuğun uyku düzenini nasıl etkiler?
İşten geldiğiniz zaman evde uykusuzluğu başına vurmuş, ağlayan ve sizin geldiğinizi bırakın fark etmeyi tek yaptığı çığlık atmak, ağlamak olan huzursuz bir çocuk var karşınızda. Ne yapsanız bir türlü mutlu edip güldüremediğiniz bir tanecik çocuğunuz.
Bütün gün yorgun olan ve eve gelip çocuğu ile mutlu mesut zaman geçirmeyi hayal eden biz ebeveynler ise bu durum karşısında çaresizlik içinde kalarak neden böyle olduğunu anlamaya, bu huzursuzluğu çeşitli nedenlere bağlamaya çalışırız.
“Kesin çalışıyorum, tüm gün görmüyor diye böyle, dur biraz daha yemek yedireyim aç olabilir, dur biraz daha süt vereyim”. Oradan başka bir ses “Temiz havaya çıkaralım” diyor, başka ses “Haydi çizgi film, televizyon açalım sakinleşir belki” vs. Uzayıp giden bebeği sakinleştirmek için aklına gelen bu kocaman listeden çeşitli maddeler deniyorsunuz ama uyutmak aklınıza gelmiyor çünkü sizin için akşam yeni başlıyor.
Ne denediyseniz sakinleşmedi, çocuğunuz hala çok huzursuz ve sinirli. Neden dersiniz? Çok basit…
Çünkü çocuğunuzun uyku saati geçirildi ve uyku başına vurdu!
Çünkü çocuğunuz ortalama ayına, yaşına göre ayakta kalma süresini çok aştı.
Sırf anne ve babası 5 dakika bile olsa uyku öncesi onu görebilsin öpüp koklayabilsin, iletişim kurabilsin, aralarındaki bağı geliştirebilsin diye…
Peki ne oldu? Anne de baba da mutsuz oldu çocuklarını her gün böyle gördükleri için. Çocuksa zaten uyku başına vurmuş mutsuz ağlıyor.
Siz hangisini tercih edersiniz? Sırf görebilesiniz diye ayakta tutulan çocuğunuzu ağlasa, mutsuz, huzursuz bile olsa 5 dakika görebilmeyi mi yoksa göremeyecek olsanız bile çocuğunuzun huzurla mutlulukla uyuduğu bir eve gelmeyi mi?
Bu noktada kararı hep ailelere bırakırız ancak şunu da ekleriz ki uyku saati geçirilen çocuk hem huzursuz olacak, hem gece uyanmaları artacak, hem de sabah erken uyanarak yeni güne yine huzursuz ve dinlenemeden uyanacak ve bu geç uyutmaların negatif etkisi hep sonraki günlere sarkacaktır.

Çalışan anne babaların çocukları 23.00 ve sonrasında uyuyor!  
Biz uyku koçları olarak danışmanlık görüşmelerimizde kişiye özel önerilerde bulunuruz. Türkiye’deki, özellikle özel sektörde çalışan ailelerin eve geliş süreleri geç olduğu için uyku güncesi incelemelerimizde gördüğümüz ortak nokta ebeveynlerin çocuklarını 23:00 ve sonrası yatırmalarıdır. Çocukların biyolojik saatleri biz yetişkinlerden farklıdır ve uykuya yatış saatleri ayına/yaşına göre ortalama 19:00 – en geç 21:00 arasında olmalıdır.
Elbette ki çocuğun ailesi ile güzel ve kaliteli vakit geçirmesi çok önemlidir ancak bu noktada karar vermeniz gereken nokta şudur:
Ben çocuğum ile vakit geçireyim de, o uykusuz olsa da önemli değil, beni görmesi uykusundan çok daha önemli mi?
Yoksa ben bazı günler çocuğumu akşamları görmemeyi göze alırım yeter ki o huzurlu mutlu bir şekilde uyusun, büyüsün mü? 
Karar sizin....


İNternetten Alıntı


30 Ekim 2015 Cuma

DUA- ŞÜKÜR

Dua ne güzel şeydir, ne büyük nimettir. Herkese nasip olmaz dua etmek  hele kabul olunan dua insanın gerçekleşen mucizesidir bence. Peki acaba kabul olunan duanın şükrü ne alemde. Dua ettik çok şükür kabul oldu dedik bitti mi. Bi dönüp baktık mı kendimize hakkını verdikmi acaba. Günlerce hatta belki gecelerce hatta belki gözyaşları ile ettiğimiz duamızın karşılığı yanı başımızda dururken bir kuru çok şükür demek yeter mi. İnsansın istek bitmez. Peki tekrar ne yüzle isteyeceksin. Sen hayatını değiştirecek şeyler dilerken O senden hakkıyla secde istiyor ki ONUN buna hiç ihtiyacı yok.
Senin dileğinin gerçekleşmesine ihtiyacın var ama ONUN senin hiçbir şeyine ihtiyacı yok. buna rağmen bu ne yüzsüzlük bu ne büyüklenme. Ne büyüksün Ya RAB ne sabırlısın. Biz bu acziyetimizle yaptığımız en ufak iyiliğe minnetarlık beklerken, istediğimiz gibi bir teşekkür olmazsa bir daha o kişinin yüzüne bakmazken SEN hep verensin hep en güzeli verensin, sadece verensin, her hatamıza rağmen verensin nankörlüğümüze, şükürsüzlüğümüze, namazsızlığımıza rağmen verensi. Affet ALLAHIM affet ALLAHIM affet ALLAHIM



29 Ekim 2015 Perşembe

kolay su böreği

KOLAY SU BÖREĞİ

MALZEMELER

6 Adet Yufka
2 su bardağı süt
1,5 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı su
1 su bardağı soda
4 yumurta
6 adet baklavalık hazır yufka

İÇ HARCI İÇİN

500 gr beyaz peynir
maydanoz

YAPILIŞI

Süt,su,soda,sıvı yağ ve yumurtaları iyice çırparak bir sos hazırlıyoruz.
tepsiye ilk önce 3 tane baklavalık yufka seriyoruz. sonra diğer yufkaları elimizle parçalayarak önce sosa batırıp sonra tepsiye seriyoruz. istediğimiz katlarda araya peynir ve maydanozlu harcı koyup aynı şekilde tüm yufkalar bitene kadar kat kat devam ediyoruz.en üst kata yine 3 tane baklavalık yufka serip böreğimizi kesiyoruz ve kalan sosuda üzerine döküp yarım saat dinlendiriyoruz. son olarakta tabiki 180 derecede 30-40 dakika altı üstü kızarana kadar pişiriyoruz.

NOT: Baklavalık yufka illaki şart değil olmasada olur. Fakat böreğinizin hem çıtır çıtır olmasını hemde güzel kızarmasını istiyosanız kullanmanızı tavsiye derim

Geri Dönüşüm : Kağıttan çanta yapımı

Evde kullanmadığım şeyleri değerlendirmek yeni  merakım oldu. Kullanmadığım fincanlardan çiçek yapmak gibi mesela. Şimdide kağıttan çantalarla ilgileniyorum. aslında benim yapmak istediğim aynı teknikle çanta yerine dikiş kutusu yapmak. Bakalım nasıl olacak. Tabi küçük kızım bitirmeme müsade ederse. Evde kullanılmayan eşyalarla yapılabilecek okadar çok şey var ki gördükçe yapanlara hayran kalıyorum. Evde biriken dergileri bu şekilde kullanabileceğim hiç aklıma gelmezdi. Ne yapabilirm diye düşünmek ve biraz araştırmak, çıkan sonuçlara inanamıyorsunuz.Biraz meraklı olmak yetiyor sanırım.



Ben henüz 2.sıradayım bitirince son halinide paylaşacağım inşallah.

26 Ekim 2015 Pazartesi

Hazan mevsimi yada hüzün mevsimi

Hiç özel bir çabaya yada olaya gerek yok bu mevsimde hüzünlenmek için.
Pencereden dışarı bakmak yeter derin bir ahh çekmeye
Bir bakmışsınız en efkarlısından bir şarkı dilinizde
Sonra ocağın başında elinizde bir çay bardağı ile bulursunuz kendinizi en iyi dost olarak.
Bütün bir yılın en acı günleri bugünlerde çıkarlır yürek sandığının en dip köşelerinden
Gidenler en çok bu mevsimde hatırlanır
Dökülen gözyaşları , alınan kalp yaraları, geçti denilen yaralar en çok bu mevsimde tekrar sızlar.
Unutmak diye birşeyin olmadığı tecrübe ile sabitlenir
Aslında en çok unutulan güzel günlerdir
Acılar asla unutulmaz
Sararan ve dökülen yaprak, yağan yağmur, kapalı hava, gök gürültüleri hepsinin yaşanan acılardan birine karşılıktır sanki
Mesela dökülen yapraklar kaybettiğimiz yakınlarımızı
Yağan yağmur gözyaşlarımızı
Gök gürültüleri kavgalarımızı
Ve kapalı hava kırılan kalbimizi hatırlatmazmı

Ahhhh boşuna hazan mevsimi Hüzün mevsimi değil bu SON bahar.



23 Ekim 2015 Cuma

İlk siparişlerden :)

Severek yaptığım bir erkek bebek magnet. Deniz yıldızlı bir model.Yaptığım ilk siparişlerden biriydi bu yüzden çok heyecanlıydım. Bıdığım için, kullandığım malzemeler çok ilgi çekici şeyler bu yüzden onu uzak tutmak biraz zor oluyor :)
Merhaba
Dünyamıza hoşgeldiniz. 
Ben 1980 doğumluyum Selçuk Üniversitesi işletme mezunuyum evliyim vee dünyalar tatlısı bir kızım var. Özel bir şirkette muhasebe müdürlüğü yaptım. Kızım dünyaya gelince iş hayatım sona erdi ama bundan hiç şikayetçi olmadım. Çünkü kızım büyürken onun yanında olmak en büyük mutluluk. Kitap okumaktan , kızımla oyunlar oynayıp gezmelere gitmekten çok hoşlanıyorum.
Ayrıca şuan evde nikah şekerleri kına sepetleri, kına tepsileri, kına keseleri, yeni doğan bebişler için bebek şekerleri, kapı süsleri yapıyorum. Fincandan dökülen güller de ilgi alanımızda. Son günlerde 
ise Bayb Nestlet yapıyorum. Tüm bunları zaman içinde sizlerle de paylaşacağım.



22 Ekim 2015 Perşembe

Buradayım

Yıllardır hayalini kurduğum şey için uğraşıyorum.
Bir adım ileri gitmek için çok uğraştım ama nedense olmadı olmuyor. 
Bazen pes etmek geliyor içimden yeter artık zorlama diyorum ama sonra bir daha denemekle birşey kaybetmezsin diyorum.
Şimdi buradayım bakalım nasıl olacak